Galenli Pergamum (Bergama)nın Hayatı
Galenli Pergamum, Antik Roma döneminin en önde gelen hekimlerindendir. Tam ismi ise Claudius Galenus’tur ve dünyadaki ilk spor hekimi olarak tarihte yerini almıştır. Ayrıca, deneysel fizyolojinin kurucusudur. Claudius Galenus, dünya tarihine hekimlerin imparatoru, şeyhu’s seyadile (hekimlerin babası) olarak girmiştir. Tıp dünyasında, özellikle anatomi biliminin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Eski Çağ’da Hippokrates’ten sonra adı geçen tıp bilimi adamıdır. Galenli Pergamum, ülkemizde bulunan Bergama (Pergamon)’da milattan sonra 129 yılında dünyaya gelmiştir. Bilim adamı olan bir babanın oğludur, babası matematikçi ve mimar, aynı zamanda senato üyesi olan Aelius Nikon’dur. Galenli Pergamum da hayatının ilk yıllarında eğitimini babasından almıştır. Hayatının ilk yıllarında eğitimini babasından geometri ve aritmetik konularında almıştır ve ilerleyen yıllarda tıp ve mantık konusunda eğitim görmesi amacıyla yönlendirilmiştir. Galenli Pergamum’un Tıp Hayatı Claudius Galenus, tıp eğitimini m.s 146 yılında, Bergama’daki Asklepion adlı sağlık merkezinde almaya başlamıştır. Dört yıl bu sağlık merkezinde tıp eğitimi almasının ardından, tıp alanında daha fazla ilerlemek ve daha fazla bilgi edinmek amacıyla seyahate başlamıştır. Ve Galenli Pergamum’un ilk seyahati bugünkü adı ile İzmir olan Smyrna’ya olmuştur. Burada, oldukça ünlü bir hekim olan Pelpos ve düşün adamı olan Albinus’tan dersler almaya başlamıştır. Pergamum’un anatomi alanındaki bilgileri de Heraclianus’tan edinilmiştir. Pergamum daha sonra da İskenderiye’ye giderek burada, Aeschrion ve Stratonicus adlı hocalardan dersler almıştır. Seyahatler eşliğinde tıp alanındaki bilgilerini geliştiren Pergamum, doğduğu yer olan Bergama’ya geri dönmüştür. Bergama’ya geri dönen Claudius Galenus, gladyatörlerin başhakemliğini yapmak üzere göre getirilmiştir. Bu görev yerinde, yaptığı gözlemler sayesinde, sağlıklı ve zinde bir yaşam için insanların sürekli olarak hareket halinde olması görüşüne varmıştır. Bu anlamda, spor hekimliğinin öncüsü olarak anılmaktadır. Çünkü Pergamum, bilinçle yapılan beden hareketleri ile fizyoloji arasında bir bağ kurup, tedavi yöntemleri ile ilişkisini öne sürmüştür. Galenli Pergamum’un Anatomi ve Fizyoloji Alanına Katkıları Galenli Pergamum’un anatomi ve fizyoloji tıp alanlarına katkısı oldukça büyüktür. Döneminde, sanılanın aksine olan insan anatomisi ile ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. Örneğin; yüzyıllar boyunca damarların hava taşıdığı sanılmaktaydı fakat Pergamum atardamarların hava değil, kan taşıdığını ortaya koymuş ev kanıtlamıştır. Seslerin kalpten kaynaklandığı ve oradan geldiği fikrini yıkıp, sesin beyin tarafından denetlendiğini ortaya koymuştur.
Pergamum, anatomi alanındaki bilgi edinimlerini çoğunlukla Afrika maymunları ve domuzlardan sağlamıştır. İnsana ait iskelet sistemi ve dış organlar ile ilgili bilgi edinimlerini ise, gladyatörlere başhekimlik yaparken, yaralı gladyatörler sayesinde kazanmıştır. Pergamum’un omurilik üzerine yaptığı çalışma ve ortaya koyduğu görüşler bulunmaktadır. Bu çalışmalarını domuzlar üzerinde yapmıştır. Yaptığı çalışmalar sonucunda ulaştığı sonuçlara göre; ikinci ve üçüncü omurlar arasında bir zedelenme söz konusu olduğunda ölüm, üçüncü ve dördüncü omurların zarar görmesi söz konusu olduğunda solunum durması, altıncı ve yedinci omurlar zarar gördüğünde ise felç gerçekleşmektedir. Galenli Pergamum’un Eserleri Galenli Pergamum, ilk eğitimini henüz 14 yaşında iken babasından almaya başlamıştır. 16 yaşına geldiğinde ise yapacağı mesleğini seçmiş ve tıp alanında kendisini geliştirmiştir. M.S 161 yılında Roma’ya giden Pergamum, burada halka açık olan anatomi dersleri vermeye başlamıştır. Ve bu yönüyle kısa zamanda adını duyurmuştur. Pergamum ilk yapıtlarını da bu sırada vermiştir. Anatomi fizyoloji alanında yapıtlar yazmaya başlayan Pergamum’un aynı zamanda dilbilimi ve felsefe alanlarında yazmış olduğu yapıtlar da bulunmaktadır fakat bunların büyük bir kısmı kayıptır. Tıp alanındaki yapıtları ise 9.yy’da Arapça diline çevrilmiş, daha sonra 12.yy’da da Latince’ye çevrilmiştir. Batı dünyasına ulaşan bu eserlerin etkisi 14 yüzyıl boyunca devam etmiştir. Pergamum’un yapıtları ise; 20 ciltlik Claudii Galeni Opera Omnia’dır.