İlginç Psikolojik Kavramlar ve Sendromlar
Pinokyo Efekti
Bilim insanları, yalan konuşan kişilerin burnunun ısındığını ortaya koydular ve bu durumu Pinokyo Efekti olarak adlandırdılar.
Anti-Ego Muhalifliği Sendromu
Hayatının büyük bir kısmını sanata vermiş fakat bu konuda ciddi bir sanat kariyeri elde edememiş sanatçıların ister istemez içine düştükleri psikolojik rahatsızlık.
Aşırı Empati Sendromu
“Başkaları bu konuda ne düşünür", yani "el alem ne der" düşüncesiyle, kişinin kendi hayatını başkalarının fikirlerine göre yaşamasına sebep olan bir psikolojik rahatsızlık.
Virtue Signalling
Toplumsal olaylara hassas yaklaşmayı reklam haline getirmeye ve bunu abartılı şekilde ifade etmeye denir.
Schadenfreude
Bir başkasının mutsuzluğuna veya başına gelen talihsiz bir olaya sevinmeye denir.
Dunning-Kruger Sendromu
Cahil cesareti olarak da adlandırılan, cehaletin kişinin kendisine olan güvenini artırdığı bir algı bozukluğu. Bilmediği bir konu hakkında çok şey bildiğini hissetmesi durumu.
Stockholm Sendromu
Bir insanın kendisini zora sokan koşulları benimsemesi hatta savunması. Rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama ve daha sonra taraf değiştirerek onlara yardımcı olmaya çalışmaları halidir.
Mizontropi
"İnsanlardan ve davranışlarından nefret etmek, ürkmek veya kaçmak" anlamına gelir. Bu görüş ve düşüncelerin etkin olduğu kimselere is "mizantropist" denir.
Anemoia
Yunanca'dan türetilmiş bir kelimedir. Bilinmeyen, hiç yaşanmamış bir zamana duyulan özlem, keşke o zaman orada olsaydım hissidir.
Paris Sendromu
Paris'e gelmeden önce şehirle ilgili büyük beklentileri olan kişilerin, şehrin gerçek yüzüyle karşılaşınca depresyona girmesidir.
Munchausen Sendromu
Kişinin çevresinden ve sağlık görevlilerinden ilgi görebilmek için kendini sürekli hasta etmesi veya buunun için uğraşması durumudur. Acil servislere yapılan başvuruların en az %20'sinin bu hastaların aslında hasta olmadığı ancak hasta taklidi yaptığı belirtilmektedir.
Othello Sendromu
Kıskançlık ile ilgili bir psikolojik rahatsızlıktır. Olması gerekenden fazla kıskançlık gösteren kişilerdeki kıskançlığın Othello Sendromuna dönüşmemesi için önlem alınması oldukça önemlidir. Sendrom adını, Shakespeare'in dünyaca ünlü oyunu "Othello"dan alır.
Halo Etkisi
Birini ilk görüşte edinilen izlenime dayanarak kişinin özellikleri hakkında çıkarım yapmaya denir.
Cotard Sanrısı
Bu sendromu yaşayan kişi, ölü olduğuna ya da var olmadığına inanır. Bu kişiler vücutlarının çürüme döneminde olduğuna inanır ya da tüm kanlarının çekilmiş olduğuna veya iç organlarının yok olduğunu düşünürler. Bu durum daha çok psikotik depresyon ya da şizofreni hastalarında görülmektedir.
Peter Pan Sendromu
Peter Pan Sendromunun özellikle otorite boşluğu yaşanan ailelerde yetişen çocuklarda oluştuğu gözlemlenmektedir. Bu sendrom aslında; çocukluk yıllarında sorumluluk almadan, herhangi bir kısıtlamaya veya kurala maruz bırakılmadan, aşırı özgür ve kontrolsüz bırakılan çocukların, gençlik ve özellikle yetişkinlik döneminde karşılaştığı hayatı zorlaştırıcı sorumluluklar ve mücadeleler karşısında tekrar o eski çocukluk günlerine dönme eğilimini, normal olmayan sınırlarda göstermesi halidir.
Porto-Rikolu Sendromu
Kişinin bir sıkıntı ya da bir ruhsal yakınmasının ( olasılıkla paranoid sanrılar etkisi ile çevreye zarar verme isteği) olması ile başlayan karşısına çıkana vurması, dövmesi ile belirlenen bir durumdur. Dürtü kontrol bozuklukları, sanrısal bozukluk ve bazı kişilik bozukluklarında gözlenir.
İmsomnia
İmsomnia bir uyku sorunudur, Uykuya dalamama ya da gece boyunca sürekli uyuyamama sorunlarını barındırır. Hastalar genel olarak, gözlerini birkaç dakikadan fazla kapalı tutamamaktan ya da yatakta bir o yana bir bu yana dönerek uyuyamamaktan yakınır.
Truman Sendromu
Truman sendromu bir nevi hastalıktır, paranoyaklıktır. İzlediği filmlerden, dizilerden, televizyon programlarının etkisi altında kalan kişilerin taşıdığı bu sendrom, psikolojik bir vakadır.
Bu hastalığa yakalananlar, hayatlarının her aşamasının tıpkı filmlerdeki gibi gizlice kameraya kaydedilip televizyonda gösterildiğini zannediyor.
Napolyon Kompleksi
Kişinin boyunun kısa olmasından dolayı aşırı agresif ve otoriter davranışlar sergilemesi durumudur.
Kleine-Levin (Uyuyan Güzel) Sendromu
KLS (Uyuyan Güzel) Sendromu nadir görülen ve tekrar eden bir rahatsızlıktır. Çok karmaşık bir nörolojik bozukluk olan bu hastalık genel olarak ergenlikte ortaya çıkan bir nörolojik bozukluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nadiren çocukların ve yetişkinlerin de KLS (Uyuyan Güzel) Sendromuna yakalandığı gözlemlenmektedir.Bazı vakalarda hastalar sadece yemek yemek ve tuvalete gitmek için uyanmaktadır, ancak bu kişiler yemek yedikten ve tuvalete gittikten sonra tekrar uykuya dalmaktadır. Hastaların hiç uyanmadan bir hafta süreyle dahi uyuduğu bilinmektedir.
Pazartesi Sendromu
Hafta sonu tatilinden sonra tekrar işbaşı yapmak zorunda olduğunu, daha doğrusu psikolojik açıdan sorumlulukları düşünme yüzünden hafta sonu tatilini psikolojik açıdan tatil değil de sıkıntıya çevirme durumudur. Özellikle işbaşı yapıldıktan sonraki gün unutulsa da tekrar hafta sonu tatili ile bu sorun git gide takıntıya dönüşebilmektedir.
Don Juanizm Sendromu
Karşısına çıkan kişilerle devamlı olarak cinsel ilişkide bulunarak, o kişileri adeta bir eşya yerine koyması ve bu cinsel girişimlerden ötürü gene de sıkıntı duyması ve sürekli olarak eş değiştirmesi dürtüsüne verilen isimdir.
Yabancı El Sendromu
Beynin iki yarısı arasında ilişkinin zayıflaması veya bozulmasından kaynaklanan bu rahatsızlıkta, insan, bir eliyle tuttuğu nesnenin şeklini bile algılayamıyor. Daha ileri hallerde de ellerden biri tamamen kontrolden çıkıyor ve iradeyle hükmedilemez hale geliyor.
Huzursuz Bacaklar Sendromu
Sık görülen rahatsızlığı yaşayanlar genellikle yatağa girip hareketsiz kaldıklarında bacaklarında fark ettikleri, ancak tam olarak da tarif edemedikleri rahatsız edici hislere kapılıyor. “Baldırlarım ağrıyor”, “bacaklarıma derinden bir şeyler batıyor”, “yanıyor” gibi çok farklı şekillerde şikâyetlerini tarif ederken, bu hislerin tümü istirahat halinde ortaya çıkıp, hareket ile kayboluyor.
Capgras Sendromu
Kişinin çevresindekilerin gerçek olmadığına, başkalarının onların yerine geçtiğine inanması olarak tanımlanıyor. Kadınlarda biraz daha fazla görülen bu sendrom sanrısal bozukluklardan biri olarak sınıflandırılabileceği gibi şizofreninin bir belirtisi olarak da görülebiliyor. Hasta, kendisini oldukça karmaşık bir komplonun içinde hissediyor ve çevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildikleri düşüncesinin rahatsızlığını yaşıyor.
Olfaktör Referans Sendromu
Çevresine katlanılmaz ölçüde kötü bir koku yaydığına inanan kişi, beden kokusuyla aşırı meşgul olurken ve bundan dolayı kendilerini suçluyor. Gerçekte var olmayan bir koku için sık sık çevrelerinden özür dileyen kişiler, dişlerini fırçalayarak veya sık sık elbise değiştirerek kokudan kurtulacaklarını düşünüyorlar.
Moebius Sendromu
Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin tutulan bir kadın, soyguncuya duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler. Sürekli şiddet yaşamanın bir sonucu olarak kurbanlar saldırganla özdeşleşmeye ve bir hayatta kalma stratejisi olarak onun için hareket etmeye başlayabilir. Kurbanın iradesinin saldırgana bağlı olması gönüllü bir karar değil, şiddetin doğrudan bir sonucudur.
Alice in Wonderland Sendromu
Bu sendromda kişinin algılama yeteneği bozulur. Nesneleri olduklarından daha büyük ya da daha küçük görmeye başlarlar. Bir binayı minyatür gibi görebilir, bir karınca ise onlara dev bir canavar büyüklüğünde görülebilir. Etraflarındaki şeyleri yanlış algılamaya başlayabilirler ve bazıları halüsinasyonlar görmeye başlar.
Tükenmişlik Sendromu
Tükenmişlik sendromu, yaygın olarak insanların yüz yüze çalıştığı mesleklerde bireylerin, duygusal yönden kendilerini tükenmiş hissetmeleri, işleri gereği karşılaştıkları insanlara karşı duyarsızlaşmaları ve kişisel başarı duygularında azalma şeklinde görülen bir sendromdur.
Patlayan Kafa Sendromu
Beyinde uyku sırasında oluşan algı yanılmalarına parasomni adı veriliyor. Uyurgezerlik, uykuyla uyanıklık arasında hayaller görmek en bilinen parasomniler arasında. Patlayan Kafa adı verilen sendrom da bu kategoride değerlendiriliyor.
Kişi uykusu sırasında kendisini uyandıracak denli güçlü bir patlama işitiyor. Sesin türü ya da şiddeti kişiden kişiye değişse de, asıl önemli özelliği böyle bir sesin gerçekte var olmaması. Bu ses yalnızca kişinin kendi zihninde “patlıyor”.
Saç Koparma Hastalığı: Trikotilomani
İnsanların gövdesindeki kılları, kaşlarını kirpiklerini, özellikle de saçlarını koparmaları ve bunu sürekli tekrar etmelerine trikotilomani adı veriliyor. Öyle ki bireyler başlarında kellik oluşuncaya kadar saçlarını koparabiliyor. Bunun engellenmesi durumundaysa büyük gerilimler yaşayabiliyorlar.
Tersi durumda yani saçlarını koparırken büyük keyif aldıkları, hatta rahatlama yaşadıkları görülebiliyor. Kişilerin büyük çoğunluğu saçlarını koparırken acı duymadıklarını tam tersine keyif aldıklarını belirtiyor.
Bu sendrom literatürde dürtü kontrol bozukluğu olarak ele alınıyor.
Yabancı Aksan Sendromu
Hastalar beyinlerindeki konuşma bölgesinin hasar görmesinin ardından, normal konuşma aksanlarını kaybeder ve farklı bir aksanla konuşmaya başlar. Sözgelimi İstanbullu birinin Kayseri ya da Karadeniz ağzıyla konuşmaya başlaması buna örnek olarak gösterilebilir. Kesin bir tedavisi olmasa da, bu durumun nedeni beynimizdeki hecelerin vurgularını istediğimiz gibi yapabilmemizi sağlayan bölümün zarar görmesinden kaynaklandığı düşünülüyor.
Kraliçe arı sendromu
Kraliçe arı sendromu otorite pozisyonundaki kadının astları olan kadınlara daha eleştirel yaklaşması olarak tanımlanır. Bu sendrom ilk kez 1973 yılında G.L. Staines, T.E. Jayaratne ve C. Tavris tarafından tanımlandı. Bu olgu çeşitli çalışmalarla belgelenmiştir. Başka bir çalışmada, Toronto Üniversitesi'nden bir bilim adamı kraliçe arı sendromunun sebeplerinden birinin kadınların kadın yöneticilerle çalışmanın daha fazla stresli bulması; erkek çalışanlar için stres seviyesinde fark bulunması olabileceğini ileri sürdü. Alternatif olarak, bir kraliçe arı kariyerinde başarılı olan biri olarak tanımlanır ancak, her ne kadar yakın ilişkileri de olsa, diğer kadınların da aynı şekilde başarılı olmasına yardım etmeyi reddeder.
Deliriyum
Deliriyum, bilinç bulanıklığı ile karakterize bir sendrom. Akut beyin yetmezliği, akut organik beyin sendromu, toksik psikoz gibi adlandırmaları vardır. Özellikle hastanede yatan hastalarda görülür. Yoğun bakım ünitelerinde prevalansı %80e varabilir. Zamanında altta yatan nedenlere müdahale edilmediği takdirde ölümcül olabilir, demansa gidebilir. Başkalarında herhangi probleme yol açmayan sağlık sorunları, beyin rezervleri alınmış kişide deliryuma neden olabilir. Genel hastanelerde yetişkinleri etkileyen en yaygın akut bozukluk büyük olasılıkla deliryumdur. Deliryum ağır bir fiziksel veya zihinsel hastalık nedeniyle oluşabilir. Epilepsi, kanser, ateş, zehirlenme, beyin zedelenmesi, ağır gıda veya su eksikliği, ağır alkol bağımlılığının bırakılması, enfeksiyon gibi durumların deliryuma neden olduğu bilinmektedir. Ortalama 7-12 gün sürer, geçicidir.
Kudüs Sendromu
Kudüs sendromu, Kudüs şehrini ziyaret eden turistlerde veya hacılarda şehrin mistik atmosferinden etkilenme sonucu tetiklenen dinsel temalı saplantılı düşünceler, çeşitli çarpık fikirler, sanrılar gibi psikozların yarattığı sendromdur. Bu sendrom, tek bir din ya da mezhebe özgü olmayıp aynı zamanda birçok farklı geçmişe sahip Yahudileri, Hıristiyanları ve Müslümanları etkileyebilmektedir.
Sibirya Histerisi
Sibirya Histerisi, Piblokto’da denilen, Kuzey Kutup Bölgesi'nde İnuit halkında gözlemlenmektedir.[1] Kültüre bağlı bir sendrom olup, kadınlarda daha fazla gözlemlenmektedir. Bu sendrom sırasında kişi nedensiz ve tehlikeli davranışlarda bulunabilir bu davranışları hafıza kaybı izler. Sibirya histerisinin İnuit kadınlarının duygularını baskı altında tutması ile ilgili ortaya çıktığı düşünülmektedir. Genellikle kış aylarında Sibirya histerisi vakalarına rastlanmaktadır
Ortoreksiya nervoza
Ortoreksiya nervoza, kısaca ortoreksi, kişinin sağlıklı beslenmesi hakkında aşırı kaygıya sahip olması ile karakterize edilen önerilmiş bir yeme bozukluğu. Durumdan etkilenen kişilerde, kişinin beslenmesi ve sağlığı hakkında tekrar eden beklenmedik düşüncelerin olması, hastanın kirlendiğini veya pislendiğini sanması, aşırı kuralcılık veya bir tören misali yemek yeme gözlemlenebilir (Duran, 2016). Ortorektik kişilerde yapılan araştırmalara göre yemeğin hazırlanması esnasında kullandığı malzemeler ve hazırlanış metodunda kaygı duyduğu, bundan dolayı farklı yiyeceklerin ve içeceklerin karıştırılmasını reddetmektedir. Bu durumun nedeni yemeğin hazırlanış şeklidir (Gezer, Kabaran, 2013). Ortoreksi, durum için geliştirilmiş testlerle tespit edilebilmektedir. Hastalık literatürde ilk defa Steven Bratman tarafından 1997 senesinde isimlendirilmiştir.
Hipokondriya
Hipokondriya; hasta olduğuna inanma, hastalık hastalığı. Hekimler, herhangi bir hastalığa sahip insanların %50'sinde hipokondriya semptomlarının bulunduğunu tespit etmişlerdir. Hipokondriya oldukça yaygın bir hastalık olmasının yanı sıra bireyde sıkça diğer hastalıklarla eş zamanlı olarak da görülebilmektedir. Genellikle 20 yaşlarında başlar ve yaş ilerledikçe semptomların görülme sıklığı artar. Hipokondriyanın obsesif kompulsif bozukluğun bir türevi olduğu düşünülmektedir.
Koku alma referans sendromu (Olfactory reference syndrome)
Koku alma referans sendromu, kötü koktuğunuza ve kokunuzun etrafınızdaki insanları rahatsız ettiğine dair irrasyonel inanışla karakterize edilen zihinsel bir hastalıktır. Bu endişe nedeniyle, diğer kişilerin eylemlerini yanlış şekilde yorumlarsınız. Etrafınızdakilerin kokunuzdan rahatsız olduklarına dair işaretler ararsınız.
Ekstrem durumlarda, bu sendrom aşırı utanç, endişe ve sosyal durumlardan kaçınma gibi sorunlara neden olabilir.
Müzik Kulağı Sendromu (Musical ear syndrome)
Müzikal kulak sendromu ( MES ), işitme kaybı olan ve sonrasında işitsel halüsinasyonlar geliştiren kişilerde görülen bir durumu tanımlar . "MES" aynı zamanda , bir bireyin harici bir kaynak olmadan duyulan müzik veya sesleri deneyimleyebileceği karmaşık bir işitsel halüsinasyon biçimi olan müzik halüsinasyonlarıyla da ilişkilendirilmiştir
Borderline Kişilik Bozukluğu (EUPD)
Sınırda kişilik bozukluğu, ilişkileri bozabilen ve hedeflerde, değerlerde ve öz kimlikte sık sık değişikliklere yol açabilen uzun vadeli duygudurum dengesizliği ile karakterize edilen bir durumdur.
Uydurulmuş gerçek sendromu
1889 yılında Korsakoff tarafından amnezik alkol hastalarında tanımlanmıştır. asıl tanımı; beynin istem dışı uydurduğu gerçeklerdir. "Konfabülasyon" adıyla da anılmaktadır.
Pratikte olmayan, kişinin iradesi dışı ortaya çıkan gerçeklerle beynin boşluk doldurma şeklidir. bu durum bilimsel olarak ispatlanmıştır. Gördüğümüz bazı gerçekler beynimizin doldurduğu boşluklardır. en yaygın örneği; sonunu bilmediğimiz bir masalı beynin kendine göre uyarlamasıdır.
Stendhal Sendromu
Sanat eserleri veya güzellik,yücelik nitelikleri taşıyan nesne karşısında heyecandan bayılma durumudur. Sanat ve tarihi eserler açısından zengin olan Floransa'da sanat eserlerinin etkisine giren, heyecan ve adrenalin duygusu artan turistler bayılmaya varabilecek sonuçlarla karşılaşmış. Bunu gözlemleyen Fransız realist roman yazarı Stendhal bu durumu Milano'dan Calibra'ya Yolculuk adlı eserinde incelemiştir. İtalyan yönetmen Dario Argento da the Stendhal Syndrome adlı filmi yapmıştır.
Fregoli Sendromu
Fregoli sendromu yaşayan kişiler, bir kişinin yüzünü herkesin yüzünde görür ve hatta o kişinin herkesin kopyası olduğunu düşünürler. Nadir görülen psikolojik bir rahatsızlık olan fregoli sendromuna yakalanan kişiler, büyük bir korkuya kapılarak, kılık değiştirmiş kişiler tarafından taciz edildiklerini düşünürler. Çevrelerindeki insanları hatta en yakınlarını bile bir tehdit olarak algılarlar. İnsanlara karşı duyulan şüphenin ve kuşkuculuğun hat safhaya ulaştığı fregoli sendromu Türkçede bin bir surat sendromu adıyla da bilinmektedir.
Not: Sitemizde yayımlamış olduğumuz içerikler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır; geçerliliğini zamanla yitirebilir. Söz konusu besinin, yöntemin ve maddelerin faydaları, iyi geldiği hastalıklar ve kullanım önerileri hiçbir zaman doktor teşhisinin yerini tutmaz. Tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi sağlamaz. Bu içeriğin profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Besinler, uygulanan sağlıkla ilgili müdahale ve yöntemler her bünyede farklı etki yaratabileceğinden, uygulamaya geçmeden önce mutlaka bir doktora danışmanız gerekmektedir. Bu durum göz ardı edildiğinde ortaya çıkabilecek sorunlar ve yan etkilerden sitemiz sorumlu tutulamaz.