Fransa dünyanın ilk 'Onarılabilirlik Endeksi'ni başlattı
Birçoğumuz belki farkındayızdır yeni üretilen elektronik aletler eskiler gibi değil daha çabuk bozulmakta her geçen gün daha yeni ürünler daha çabuk piyasaya sürülmekte teknolojiler kısa sürede eskimekte. Ticaretin ve ekonominin, tüketim alışkanlıklarının da bu hızlı gelişime ayak uydurması gerekmektedir. Bunu sağlayan en büyük etkenlerden biri de alınan elektronik cihazların ömrüdür. Ne kadar süre kullanılabildiği, tamir edilebilirliği parça tedariği gibi kriterler cihazın sürdürülebilirliğini yaşam süresini etkilemektedir. Bu da aslına tüketici açısından birçok belirsizlik barındırmakta ürünü alıp kullanıncaya kadar bu kriterleri ürünün ne kadar karşılayabildiği konusunda tüketicinin herhangi bir fikri olmamaktadır.
Bu durum göz önünde bulundurularak 2021 Ocak ayından bu yana, Fransa'daki alışveriş yapanlar bazı elektronik ürünlerinde renk kodlu puanlar görmeye başladı. Geçtiğimiz yıl Fransa'da hayata geçirilen atıkla mücadele yasasının bir parçası olarak tanıtılan bu indeks insanları ürünlerin çevreye olumsuz etkilerini azaltmak için daha uzun ömürlü ürünler satın almaya teşvik etmeyi uman dünyanın ilk onarım endeksidir.
Sürdürülebilir bir geleceğin önündeki en büyük engellerden biri, kullanılabilirlik kültürüdür. Adından da anlaşılacağı gibi, tüketim toplumlarının vatandaşları için bir şeyleri 'tüketmek' tamamen normaldir. Onları kullanıyoruz ve hasar gördüklerinde veya eskimiş olduklarında veya onlardan sadece sıkılsak bile atılıyorlar. Sonuç, dağlarda atılmış giysi , elektronik eşya ve diğer öğelerdir.
Bir de döngüsel ekonomi içerisinde, kaynaklar döngüye tabi tutularak bir kenara atmak yerine tekrar kullanılabilir duruma getirilir. Bunu yapmanın farklı yolları var. Bunlardan biri, bu üretilmiş şeyleri geri dönüştürülebilir hale getirmektir. Ayrıca, ilk etapta daha uzun süre dayanmaları için onları dayanıklı hale de getirebilirsiniz. Ve onarımını kolaylaştırabilirsiniz.
Fransa, bu ikinci stratejide lider olarak ortaya çıktı. 2015 yılında, bir ürünün ömrünü sınırlandırmak için kasıtlı teknikler kullanmak olarak tanımladıkları 'planlı eskimeyi' yasaklayan bir yasa çıkardı. (Birçoğumuz kendi ülkemizde de bu gibi bir yasanın gerekliliğinin farkındayız, aldığımız bir telefonun 1 yılda performansının ne kadar düştüğünü pil ömrünün azaldığını farketmişizdir.)
Bu yıl Fransa, onarım kültürünü teşvik etmek için yeni bir önlem aldı. Yeni akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, TV'ler, çamaşır makineleri ve çim biçme makineleri ne kadar tamir edilebilir olduklarına göre değerlendirilecek ve geçen aydan bu yana puan, belirli ürünlere yapıştırılmış renkli etiketlerde görünmeye başladı. Yeni bir cihaz için pazardaysanız, on üzerinden puan size onu tamir ettirmenin ne kadar kolay olacağını söyleyecektir.
Dayanıklılık ve onarılabilirlik endeksi, yedek parça almak, klavuz desteği, ne kadar kolay tamir edilebilirliği gibi birçok farklı faktörleri göz önünde bulundurur. Plan, bunu 2024 yılına kadar genişletmek ve onarılabilirliğin yanı sıra bir dayanıklılık derecesi de dahil etmektir.
Tüm bunlar müşterilere bilgi sağlar, bu nedenle pazar odaklı bir girişimdir. İnsanlar isterlerse kalitesiz atılabilir sürümleri satın almakta özgür olacaklar, ama en azından ne elde ettiklerini biliyor olacaklardır. En büyük hayal kırıklıklarından biri, beğenerek aldığınız bir ürünün yanlış çalışmaya başladığında ne kadar tamir edilebilir olduğunu öngörememektir. Tamir edilememe durumu alternatif yoksa çok can sıkıcı olacaktır.
Onarılabilirlik ve dayanıklılık endeksi ne gibi faydalar sağlayacak?
Beklentimiz bu uygulamanın daha kolay ve yaygın hale geldiğinde, daha fazla insan tamir edilebilirliği alışveriş kararlarına dahil etmeye başlamasıdır. Aynı zamanda endüstriyi oyunlarını geliştirmeye teşvik edecek. Kaliteyle ticaret yapan perakendeciler düşük puanlı ürünleri stoklamak istemeyecek ve üreticiler bunları satmakta zorlanacak.
Uzun vadede, şirketlerin tasarım süreçlerinin bir parçası olarak dayanıklılığı ve onarılabilirliği düşünmeye başlaması gerekecek. İyi bir derecelendirme ve kalite konusunda itibar istiyorlarsa, kılavuzlar sağlamaları ve bir yedek parça ağına yatırım yapmaları gerekecektir.
Tüm ülke çapında onarım için yapılan bu yatırım, aynı zamanda yeni işler ve onarımda yeni işletmeler, yeni uzmanlıklar ve eğitim programları yaratacaktır.
Bu küçük bir şey gibi görünebilir ama bir ürün üzerindeki etiketin oldukça güçlü etkileri olabilir. Kesinlikle bu uygulamaya sahip çıkmamız gerekir. Endüstrinin bununla başa çıkıp çıkmadığını veya bununla mücadele edip etmediğini ve tüketicilerin gerçekten tamir edilebilirliği desteklemek isteyip istemediğini görmek için zaman gerekecektir ama develetin desteğiyle kullanıcılar da bu uygulamaya aşina hale gelecektir ve piyasada güven artacaktır. Ümit edelim ki ülkemizdeki ve dünya çapındaki diğer hükümetler de bu uygulamayı en kısa sürede takip etsin.
Henüz ülkemizde bu uygulama olmasa da Fransa'da yapılan bu uygulamadan biz de yararlanabiliriz, bu bağlantıdan puanları çevrimiçi olarak kontrol ederek satın alma kararları vermenize yardımcı olması için dizini her zaman kullanabilirsiniz: Onarılabilirlik Endeksi
Bu yazıda, Jeremy Williams'ın orijinal olarak The EarthBound Report'ta yayınlanan yazısından esinlenilmiştir .