Kişinin kendinden daha genç bireylerin ürettikleri ve ilgilendikleri kültürel faaliyetlerden korkma durumudur. Gençlik anlamına gelen juvenile ve paranoia kelimelerinin birleşimden oluşan kelimedir. Önceki neslin yeni gelen neslin yaptıklarından dolayı endişeli olma hali ve yapacaklarından korkması korkacak hale gelmesidir veya beğenmemesidir. Çok eski tarihlerden beri toplumda yer alan ve konuşulan bu olgunun ilk defa kavramsallaştırılması, çocuk cinsel istismarı ve ilgili konular üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Amerikalı bir sosyolog olan Simon David Finkelhor (1947 doğumlu) tarafından olmuştur. Kendisi 2011 yılında yazdığı The Internet, Youth Safety and the Problem of “Juvenoia” (İnternet, Gençlik Güvenliği ve “Juvenoia” Sorunu) başlıklı makaleyi bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.
Bununla ilgili olarak örnek verebileceğim en meşhur açıklamalardan biri de Sokrates’e atfedilmiş şu sözlerdir:
Günümüz gençliği lüksü seviyor. Davranışları kötü; büyüklerine karşı saygısızlar ve sadece lak lak etmeyi biliyorlar, büyükleri odaya girdiğinde artık ayağa kalkmıyorlar; ana babaları ile çatışıyor, öğretmenlerine kafa tutuyorlar ve sadece tüketmeyi biliyorlar
Tabi bu sözler aslında Sokrates'e ait değil New York Times gibi birçok kuruluş yanlış anlaşılmayı gerçekmiş gibi yayınca tüm dünya sözlerin Sokrates'e ait olduğunu düşünmüş. Asıl mevzu Kenneth John Freeman adlı bir Cambridge Üniversitesi öğrencisinin 1907 yılında yazdığı bir tezde (School of Hellas) Antik Yunan gençliği ile ilgili o donemdeki şikayetleri kendi sözleriyle anlatmasıdır. Daha sonra 1922'de Freeman'in analizi sanki Sokrates'in sözleriymiş gibi sunuluyor ve böylece dilden dile dolaşıyor. Quote Investigator adlı sitede de bu yanlış anlaşılmayı ortaya koymuş, sitede süreci ve kaynakları detaylı olarak açıklayan Misbehaving Children in Ancient Times isimli bir yazı paylaşılmış.
Yaşlı nesiller gençleri kendilerinden daha kötü davranışlara sahip olarak görme eğilimindedir. Günümüz gençliğinin öncekilerden çok daha şiddetli ve kötü davrandığına, ahlaksız olduğuna dair bir damga var. Ancak, bu iddiayı doğrulayacak hiçbir kesin kanıt yoktur. Aslında istatistikler, suç oranlarının günümüz gençleri arasında daha düşük bir seviyede olduğunu gösteriyor. Gelecek yeni nesle aşağılayıcı şekilde bakmanın sebeplerini korku, bencillik ve kibir olarak görebiliriz. Kendi neslinin yaptıklarının daha üstün olduğu düşüncesini zihninde vazgeçilmez bir gerçeklik olarak gören kişinin durumudur bu. Bu düşüncede olan eski nesil, kendisinden tamamen farklı metod ve yöntemlerle hayatı yaşayan ve anlamlandıran yeni neslin aynı hayat başarılarını ve belki de daha fazlasını elde ediyor olması tedirginlik yaşatmakta. Gençlerin ve yeni neslin bu kazanımları kimi zaman kendilerinden daha kolay elde etmesi kendilerinin de o ana kadar yaptıklarını sorgulamasına, kendi doğrularının hayatta hedefe giden yolda tek yıkılmaz destek olmadığını anlamasıdır belki de bu korkunun ve tedirginliğin asıl sebebi.
Bu kavramla ilişkili olduğunu düşündüğüm ve okumanızı tavsiye ettiğim Babalar ve Oğullar kitabına da değinmek isterim. Babalar ve Oğullar, İvan Turgenyev’in 1862’de kaleme aldığı en meşhur eseridir. Kitapta yeni neslin eski nesille olan çatışmasını güzel diyaloglarla ortaya koymaktadır. Aslında her devirde olmuş olan bir şey bu çatışma. Temelde olan eski neslin elde ettiği kazanımları yeni nesle vermek istememe ve yeni neslin de hayat hazinesinden özgürlükten ve güçten pay alma çabasıdır. Değişen sadece dönemin ve coğrafyanın hayat koşulları olmakta. Kitapta ana karakter Arkadiy yeni neslin temsilcisidir hayatta kendini anlamlı kılma arayışındadır bunun için serbestlik arayışındadır ama önceki neslin kendine yarattığı statükoyu yıkabilmesi gerekir bunun için de tek başına yeterli ve güçlü değildir. Bu noktada kendisi için de bu zihinsel bariyerleri aşmasını sağlayacak bir güç mevcuttur: Bazarov.
Eski nesli korkuya, savaşa itense nihilist düşüncede olan Arkadiy’in arkadaşı Bazarov’un düşüncelerinde kararlı olmasıdır. Arkadiy’in iki seçeneği var ya babası ve amcası gibi düşünecek kendi kimliğini ve geleceğini onların kuralları doğrultusunda şekillendirecektir ya da onlara karşı hareket edecektir. İlk seçimi yapmak, eski neslin yaşam doktrinleri kabul etmek baskıları ortadan kaldıracak gibi görünse de uzun vadede daha da yıkıcı olacaktır ve Arkadiy de aslında bunun farkındadır. Arkadiy’in amcası Pavel Petroviç hayatındaki elde ettiği başarıların geleneklere uyarak, statüye dayalı yaşam şeklini benimseyerek elde edilebileceğini ve bunlara riayet etmeden sonuç alınamayacağını düşünmektedir, başarı atfedilen kazanımları elde edilse dahi bunun haklı ve doğru bir kazanım olmadığını kabullenmiş olan ve dayatan birisidir. Aristokrat kimliğiyle ön plana çıkan Arkadiy’in amcası Pavel Petroviç ve yeni neslin temsilcisi Bazarov’un fikir ayrılıklarını ve bu nesil çatışmasını gözler önüne koymaktadır.
Arkadiy de kendi bağımsız geleceği için Bazarov’un tarafında yer alacaktır. Bazarov’un nihilist düşünceleri çok aşırı ve yıkıcı gelebilir belki ama gelenekçi yapının, eski neslin uzlaşı ile yeniliği farklılıkları kabul etmesi mümkün değildir. Bu yüzden savaş çoktan başlamıştır bile ve bu savaşta en büyük destekleyici silah bu nihilist düşünceler olacaktır. Arkadiy de Bazarov’un peşinden giderek bu düşünce etrafında safını tutacaktır. Bu karşıtlığa ve aykırılığa karşı, Arkadiy’in amcası Pavel Petroviç’in ve gelenekçi eski neslin bakışı ve söylemleri aşağılayıcı nitelikte olacaktır. Bu da nesil çatışmasını daha da körüklemektedir.
Bu aşağılayıcı bakış açısı ve tavır aslında Juvenoia kavramı içerisinde değerlendirilebilir. Juvenoia yüzyıllardır devam etmektedir ve devam da edecektir. Yeni nesli baskılamak eninde sonunda eski neslin doğrularının yıkılması ile sonuçlanacaktır. Gençliğin bu dönemdeki enerji dolu beyin gücünün ve hayallerinin, yaşadığımız dünyayı daha gelişmiş ve yaşanabilir kılması için muhteşem bir potansiyel olduğu bilinmelidir. Yetişkinler bir an önce “juvenoia”dan kurtulup, gençliğe güven duymalı ve sabırla tecrübelerini onlara sunmalıdır. Değişime meydan okumak ve reddetmek sonuçları iyi olan bir tavır değildir. Juvenoia, toplumsal huzurun bozulmasının ve kutuplaşmanın sebebi olmaktadır. Şu atasözümüzü unutmamak gerek, “rüzgar eken fırtına biçermiş”.
Günümüzde gençler yaşlıların kendilerini anlamadığını dile getirmektedir. Kendi yaşamlarına yönelik yaşlıların telkin ve öğütlerine karşı, yeni nesil de alaycı bir tavır sergilemekte. Yaşlıların yeni nesle ait tavır ve düşüncelerine karşı gençler yeni kavramlar oluşturmuşlardır. Özellikle ülkemiz dışında sıkça kullanılan ve ülkemizde de politikacıların da gündemine girmiş olan Boomer veya Baby Boomer kavramı eski tip düşüncelere sahip gençleri anlamayan ve küçük gören kitleye yönelik kullanılmaktadır. Tepki ifadesi olarak OK Boomer! sosyal medyada çokça kullanılır ve alaycı karikatürlerde sıkça karşımıza çıkar.