Çok eskilere dayanan bir Bulgar geleneğinin ürünü olan kırmızı beyaz renklere sahip el yapımı bilekliklere verilen isim.

Hakkında çok farklı hikayeler anlatılır. Fakat günümüz de baharın gelişinin kutlanması için yapılmaktadır. 1 Mart günü kola takılan marteniçkalar 15-20 gün sonra çıkartılarak meyve veren bir ağaca dilek tutularak asılır. Ve hatta çıkarma işlemi için de farklı söylentiler vardır. Tam gün belli olmamakla beraber genel kanı ilk kırlangıç görüldüğünde çıkarılması üzerinde yoğunlaşırken kimi kaynaklara göre bu kuş leylek kimilerine göre martı kimilerine göre ise turnadır.

Tarihi açıdan önemine değinmek gerekirse bu konuda da çeşitli rivayetler vardır.

Birincisi: bir kış ayında savaşa giden Bulgar erkeklerine geride kalanlar “sizden haber alabilmemiz için savaşı kazandığınızda bir kuşun ayağına beyaz, kaybederseniz de siyah bez bağlayın” derler. Ve baharın geldiği dönemde ayağında beyaz fakat kandan kırmızı olmuş bez parçaları bağlı kuşlar gelir. Bu inanışa göre bu bizler savaşı kazandık ama çok can ve kan kaybettik manasına gelir. Bu pek yaygın bir inanış değildir.

İkincisi: Baba marta ya da “marta nine” diye tabir edilen ve baharın gelişini simgeleyen kişinin gelişini kutlamak için takılır bileklere. Bu daha yaygın bir rivayettir zira Bulgaristan da her tarafın ve hatta hayvanların bile kırmızı beyaz süslendiği dönemde herkes birbirine ‘çestita baba marta’ der.

Üçüncüsü: Nuh tufanında karanın göründüğünü haber veren leylek beyaz bir ip parçası taşırken yaralanır ve ip kırmızı beyaz olur. Bu yüzden leylek görülmesi gerekir bilekliği çıkarmak için.

Dördüncü rivayet ise: Bulgarlara verimli toprak hakkında haber getiren kırlangıç yaralanır, mektubun içinden kana bulanmış beyaz bir ip çıkar. onlar da o ipi kutsal sayıp bileğine takarlar. Bundan dolayı bazı kişiler leylek yerine kırlangıç görünce de, bilekliği çıkarabileceğimizi söylerler.

Bu Bulgar Geleneği günümüzde de devam etmektedir. Ve hatta uzun süre orada yaşadıktan sonra Türkiye‘ye geri gelen göçmen vatandaşlarımız tüm iyi niyetleri ile bu uygulamaya devam etmektedir. Tüm iyi niyetleri ile diyoruz çünkü uygulamanın temelinde Hristiyanlık ile alâkalı şeyler olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylemek söz konusu değil. Şu anda Bulgarlar Hristiyanlık içerisine dahil etmişlerdir. Baharın gelişi münasebetiyle geleneksel Baba Marta günleri başlar. Bu ve buna benzer gelenek ve faaliyetlerin daha çok Şamanizm inancıyla alâkalı olma ihtimali yüksek. Ama artık bunun pek de önemli olduğunu söyleyemeyiz. İnsanlar içlerinden gelen duyguları somutlaştırma isteğini bir şekilde gerçekleştirmeye çalışmaktalar, bunun hangi inançtan geldiği pek de önemli değil. Bahar ayıyla birlikte iyi dilekleri olanlar hep beraber marteniçkalar yapma başladılar. Dileklerini tuttular ve baharın gelişini kutladılar. Hem marteniçka’nın kötülüklerden koruduğu ve şans getirdiği de söylenir…

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Dellakname-i Dilkûşa (Gönüller Açan Dellaklar)

1685’de zamanın ‘‘Hamamcılar Kethüdásı’’ olan Derviş İsmail tarafından kaleme alınmıştır. Kitap’ta İstanbul’daki hamamlar minvalinde dönen olaylar ve ilişkili karakterler anlatılmaktadır.

Cennetin Rengi (Rang e Khoda) – (1999)

Majid Majidi tarafından 1999’da çekilen “Cennetin Rengi” filmi, kör bir çocuğun Tanrı, ailesi ve toplumla dair deneyimlerini gözler önüne seren bir film

Bulgaristan’da bir acayip “Gelin Pazarı” ve Kalaycılar (Kalaidzhi)

Bulgaristan’da genç ve genç kızların satış için potansiyel kocalara satıldığı bir gelin pazarı var. Burası aslında Çingene gelin pazarı olarak biliniyor. Ortodoks Hristiyan Orucunun ilk Cumartesi günü Bulgaristan’ın Stara Zagora/Eski Zağra kasabasında düzenlenir.

Bahá’í Lotus Tapınağı

Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılmış bulunan 9 Kıtasal Baháʼí tapınağından birisidir. Hindistan’ın Yeni Delhi – Tughlakabad şehrinde bulunmaktadır.